26 Aralık 2010 Pazar

EŞEK ARISI VE LAZANYA....DENEME 1

 

Herkese merhabalar,
Bu aralar fırında yaptığım herşeyi HAFİF KAHVERENGİLEŞTİRMEK gibi bir durumum var...Ama bugün başıma gelenlerden sonra,bugün için bir bahanem var. Öğlen saat bir civarı, kızım her zamanki gibi tenis antrenmanından geldi.Karnı acıktığı için ben de ona , sevdiği bol peynirli gözlemelerden yapmaya koyuldum. İçerisi duman olmasın diye de balkon kapısını açtım. Buzdolabına tereyağ almak için dönmemle ( kafamı çevirip )çığlığı basmam bir oldu. Boğazımı tutup avaz< avaz< bağırırken yerde kocaman bir eşek arısı olduğunu gördüm !! Sonuç bir eşek arısının saldırısına uğradım.Hem de boğazımdan....Ne gündü ama..Arabaya atladığım gibi en yakın tıp merkezine gittim..bir elimde buz torbası boğazıma bastırıyorum...diğer elimle araba kullanıyorum...Hemen bir serum, biraz da oksijen bağlayarak müşahade altına aldılar , 1 saat kadar....Meğer en tehlikelisi eşek arısı sokmasıymış...Şu anda iyiyim çok şükür Allahıma, ama çok korktum...Bir daha kimseye 'dilini eşşek arısı soksun demiyeceğim....Bunu da öğrenmiş oldum..
Şimdi gelelim LAZANYAYA... İyice emin olmak için sevgili PEPELA'NIN tarifine,DEVLETŞAH'IN sitesine ve sevgili arkadaşım FERAY'IN telefon desteğine başvurdum....Sonuç çok lezzetli, hemen farklı bir türü denemek için cesaret buldum kendimde....
Şimdi nasıl yaptığımı anlatayım :
Malzemeler :
* 16 yaprak lazanya - ben Barilla kullandım.
* 300 gr kıyma
* 2 kurusoğan
* 2 sarımsak
* 3 domates
* 1 tatlı kaşığı domates salçası
* Yarım çay bardığı sıvıyağ

Beşamel sos için;
* Paketin üstündeki sos ölçüleri az geldiği için 16 yaprak lazanyaya; ben ölçüyü arttırdım :)
* 12 yemek kaşığı zeytinyağ
* 6 yemek kaşığı un
* 4,5 su bardağı süt.
YAPILIŞI :
* Soğanları ince ince keserek zeytinyağında kavuruyoruz.
* İçine kıymayı da ekleyerek kavurmaya devam ediyoruz. Tuz ve karabiberini ekliyoruz.
*Küp küp kestiğimiz domateslerimizi, ve domates salçasını da ekleyerek domatesler yumuşayana kadar pişiriyoruz. Altını kapatıp dinlendiriyoruz.

* Diğer tarafta Borcam'ı bir güzel yağlıyoruz. Bir kenara koyuyoruz.
* Beşamel sosumuzu hazırlıyoruz. Önce yağı biraz ısıtarak unu bir seferde içine koyuyoruz ve çok hızlı hareketlerle karıştırarak, kıvam almasını sağlıyoruz.Hafif kıvam aldığı zaman sütü ekleyerek hızlı hızlı karıştırmaya devam ediyoruz. Bu arada içine tuz ve karabiber de ekliyoruz.
Çok koyu olmamasına dikkat ederek altını kapatıyoruz.
* Borcam'ın ya da fırın kabımızın dibine önce bir kat beşamel sos sürüyoruz, sonra 4 yaprak lazanya yerleştiriyoruz, sonra tekrar beşamel sos ve üzerine kıymalı karışımı sürüyoruz,lazanya,beşamel sos, kıyma örüntüsünü takip ederek tüm lazanyalar bitene kadar aynı işlemi tekrarlıyoruz. En üstteki lazanyaların üzerine de bir kat beşamel sos sürüp- kaşar peyniri rendesi serpiyoruz. Ve 175 derece fırında üzeri kızarana kadar pişiriyoruz.
* Yanına da buz gibi kolayla midelerimize bayram ettiriyoruz :)
*
Posted by Picasa

20 Aralık 2010 Pazartesi

YUFKADA TAVUK

 
Posted by Picasa


Merhabalar,
Çok yoğun bir hafta ve hafta sonundan sonra, nihayet birşeyler yapabildim.Bugün nedense aklımda hep tavuk güveç görüntüleriyle dolaştım durdum. Akşam eve gelince de ilk iş markete gitmek oldu..Ne zamandır yapmadığım Yufkada Tavuk; çok fena özlenmiş meğer....En hızlı pişirme ve taşırma teknik ve taktiklerimi kullanarak salata ve diğer yan ürünleriyle beraber bir buçuk saatte hazırladım herşeyi...Biraz geç yedik ama olsun, değdi...Hafiften üzeri yanmış gibi görünsede lezzeti garanti edilir :)
Malzemeler :
*2 paket tavuk göğüs, 6 parça; küp küp doğranmış
* 2 soğan, küp küp doğranmış
* 3 sarımsak ince doğranmış
* 2 domates ; zar gibi doğranmış
* 3 yeşil biber; ince doğranmış
* 1 tatlı kaşığı tuz,kekik,kırmızı tuz biber
* Kaşar peyniri
* 4 yufka
* 1/4 çaybardağı sıvı yağ
Şimdi yapalım:
* Tavukları tencereye alıp suyunu salıp çekinceye kadar pişirelim; sonra bir tabağa alalım.
* Biberleri yağda hafif kavurup, içine soğanları atalım, biraz kokusu çıkınca tavukları ekleyelim.
*İyice karıştıra karıştıra kavuralım.
* Domates ve baharatları ekleyim ve domatesler suyunu çekene kadar pişirelim.
* Fırın güveçlerine ya da ısıya dayanıklı porsiyonluk kaplara ; yağlı kağıt serip, üzerine yarım yufkayıda ikiye bölerek yerleşirelim.
* İçlerine kaşıkla aldığı kadar tavuğumuzdan yerleştirelim ve üstüne kaşar dilimleri koyalım; yufkaları kapatalım.
* Üstüne süt-tereyağ-yumurta karışımını pişirip, 200 derecede üzeri kızarana kadar pişirelim....
Afiyet olsun...:)

13 Aralık 2010 Pazartesi

İKİ PEYNİRLİ BÖREK

 

Güya kilo vermeye çalışacaktım ama nafile...Bu iştah oldukça,pişirmeyi-taşırmayı-yedirmeyi ve en nihayetinde yemeyi çok sevince, kilo vermek bir hayal oluyor.Kendime bu sene yeni yıl hediyesi olarak iyi bir tartı almayı düşünüyorum...belki aldığım gramlar çok üst üste gelmeden durabilirim.Ama herşeye rağmen böreklerimi anlatmadan geçemeyeceğim.....
Malzemeler:
*Yarım kalıp tam yağlı inek peyniri
*8-10 parça sert Antep peyniri
* Yarım su bardağı sıvıyağ
* 2 su bardağı süt
* Tereyağ
* İçine istenirse taze maydonoz ve nane
Şimdi yapalım:

* Yufkaları dörde bölerek ,her bir parçayı süt ve sıvıyağı karıştırarak hazırladığımız karışımı sürüyoruz. İçine harcımızı koyarak sigara böreği sarar gibi sarıp en sonunda sarıyoruz. Üzerine bolca sütlü yağlı karışımdan sürüp, tereyağ parçalarını böreklerin üzerine koyuyoruz ve 200 derecede üzeri kızarıncaya pişiriyoruz.Yanına hemen bir çılgın salata yaparak ikram ediyoruz.Afiyet olsun.
Posted by Picasa

12 Aralık 2010 Pazar

ELMALI KEK ( SEMKEK )

 
Posted by Picasa


Soğuk günleri bir parça kek ve çayla ısıtmak ve şenlendirmek için, canım arkadaşım Sema'nın çılgın elmalı kekini sizlerle paylaşmak istiyorum. Adını SEMKEK koydum....Pamuk gibi, hafif tadı ve mis gibi elma kokusuyla...
İşte malzemeler:
* 3 yumurta
* 1 su bardağı toz şeker
* 1 su bardağı sıvıyağ
* 1 paket vanilya
* 1 paket kabartma tozu
* 3,5 su bardağı un
* 2 adet elma
* Dövülmüş ceviz

Yapılışı :

* Yumurta ve şekeri blender yardımıyla çırpıyoruz
* Yağı,unu,kabartma tozunu,vanilyayı ekliyerek tekrar karıştırıyoruz.
* 2 elmayı karışımın içine rendeliyor ve tekrar karıştırıyoruz.
* Kek kalıbımızı tereyağ ile yağlıyor ve kek yapışmasın diye içine biraz un serpiyoruz.Kek karışımımızı kalıbımıza döküyoruz.
* Fırını 170 derecede 5 dakika ısıtarak , keki fırına veriyoruz.40 dakika pişiriyoruz ve yanına koca bir fincan çay ile servis yapıyoruz. Afiyet olsun....:))

11 Aralık 2010 Cumartesi

BOLU USULÜ ET SOTE VE MEYHANE PİLAVI

 
Posted by Picasa

Bu sefer et soteyi eşim hazırladı bize,kendi tarzıyla- BOLU usulü; meyhane pilavı da benden...
Benim et sotem,KAHVECİ usulü olur; kırmızı yemeklerden.
Şİmdi gelelim eşimin pişirdiği et soteye;
BOLU USULÜ ET SOTE
Malzemeler :
Yarım kilo dana kuşbaşı
3 adet çarliston, 1 adet kırmızı biber
2 adet soğan
1 çay bardağı sıvıyağ
4 domates ( kabuklarını soymadan kullanıyoruz )
1 tatlı kaşığı limon kekiği
1 çay kaşığı kimyon
tuz-karabiber
Yapılışı :

* Eti yıkadıktan sonra tencereye koyarak kendi suyunda; tencerenin kapağı kapalı olarak pişiriyoruz.
* Soğanları yemeklik doğrayarak , etimizi soğanlarla birlikte iyice kavurup, bir tabağa alıyoruz.
* Biberleri ince ince doğrayarak, hafif yumuşayana kadar pişirip içine domatesi atıyoruz.Bir süre pişirdikten sonra etleri de ilave ediyoruz.
*Kİmyon, tuz , karabiber ekleyerek tatlandırıyoruz.
* Bir su bardağı sıcak su ekleyerek suyunu çekene kadar pişiriyoruz.
* Ve hazır.....

Meyhane pilavı
için ;
Malzemeler:
* 1 adet kuru doğan
* 2 domates
* 2 adet yeşil biber
* 2 su bardağı pilavlık bulgur
* 4 bardak su
* Tuz-karabiber
* 1 tatlı kaşığı tereyağ
* Yarım çaybardağı sıvı yağ
Yapılışı :
* Biberleri ince doğrayarak yağda kavuruyoruz.
* Soğanı yemeklik doğrayarak biberlerle beraber pişiriyoruz.
* Domatesleri küp küp doğrayarak tencereye ekliyoruz ve 4 bardak suyu da koyarak ,kaynamasını bekliyoruz. Suyumuz kaynayınca içine bulguru ilave ederek suyunu çekene kadar pişiriyoruz. Bulgurlar yumuşadıktan sonra içine bir tatlı kaşığı tereyağ ilave edip, pilavı karıştırıyoruz ve dinlenmesi için bir kenera alıyoruz.
İşte böyle...herkese afiyet olsun...!:)

BURSA'YA KIŞ GELDİ. !!!

 

Nihayet Bursamıza kış geldi, bu sabah aniden...Dün akşam rüzgar iyice bir esti...hava yumuşadı...yağmur derken...hemen arkasından gökyüzünden sessizce düşmeye başladı kar taneleri...
Sevgili Gümülcine , ben de hemen sokağımızı, bahçemizi ve en sevdiğim kar arkadaşlarından biri olan Sütlü Nescafe'mi fotoğrafladım...Birazdan ne zamandır okuyamadığım kitabım 'Bin Muhteşem Güneşi' de elime alıp ,hemen pencere önündeki sevgili koltuğuma kurulup,CD çalara bir Kenny Rogers CD'si koyarak en sevdiğim şarkıları dinlemeye başlayacağım....
Posted by Picasa

10 Aralık 2010 Cuma

FIRINDA TAVUK

 

Bir bütün tavuğu;içine 2 adet dörde bölünmüş kuru soğan ve 2 adet doğranmış havuçla haşlıyoruz. Daha sonra tavuğumuzu parçalara ayırarak ; 2 göğüs 2 but şeklinde :),fırın kabına alıp,haşlama suyunu ve haşlanmış soğan ve havuçları da ekliyoruz. İçine bir sarımsağı ince ince keserek ekliyoruz.Taze çekilmiş karabiber ve tuz ile tatlandırıyoruz. Tavukların üzerine tereyağ parçaları koyuyoruz ve 200 derece fırında tavuklar kızarıncaya kadar pişiriyoruz.....Kuru soğanın çiğden konularak kızarmış haline kıyasla ; haşlanmış soğanın kızarması daha lezzetli geliyor bana.....Nefis bir tat arkadaşlar deneyiniz...:))
Posted by Picasa

BODRUM MAKARNASI

 

Çabuk ve lezzetli .....Makarnayı; spagetti; 8-10 dakika haşlıyoruz. Diğer taraftan zeytinyağı hafifçe ısıtıp içine 1 tatlı kaşığı kurunane, 1 çay kaşığı limon kekiği atıp hafifçe kızdırıyoruz.İçine 1-yemek kaşığı domates salçası ekleyerek bir iki dakika daha karıştırarak pişiriyoruz. Makarnamızı süzdükten sonra tabağımız alıp, üzerine önce sarımsaklı yoğurt,sonra da salçalı sosumuzu ekleyerek servis yapıyoruz.Ve istediğimiz gibi süslüyoruz. Bodrum makarnası , kıymalı olarak da yapılır. Onun için de, soğanı hafif pembeleştirerek kıymayı ekliyor bir güzel kavuruyoruz.Geri kalanı aynı;sadece bu sefer isterseniz içine bir çay kaşığı kadar kimyonda ekleyebilirsiniz ....En sonunda da yanına kola ya da bir kadeh şarap alıyoruz...
Posted by Picasa

ÇİPURA

 

En çok sevdiğim balıklarda biri, zaten topu topu üç tür balıkla aram iyidir. Onlar da çipura, hamsi ve çinekop. Çipurayı mangal yakmaya üşendiğimiz zamanlar fırında yapıyoruz. İyice temizlendikten sonra, balığımızın içine ince ince doğranmış sarımsak, 2-3 dal maydonoz koyarak tuzluyoruz. Sonra üzerine hafifçe yağlıyoruz ve pişirme kağıdına sararak 230 derecede 35-40 dakika pişiriyoruz. ve yanına çılgın saltalardan birini yaparak afiyetle yiyoruz..
Posted by Picasa

NAR EKŞİLİ SALATA

 


Yeşil salataya bayılırım...Bu sefer de nar ekşili...İstediğiniz tüm yeşillikleri bir güzel yıkayarak doğruyorsunuz ve nar ekşili sosu ekliyorsunuz. Sos için; 1 yemek kaşığı nar ekşisi, 3 ezilmiş sarımsak, 1 kahve fincanı zeytinyağ ve tuzu karıştırarak salatanızın üzerine döküp karıştırıyorsunuz....Afiyet olsun ...:)
Posted by Picasa

9 Aralık 2010 Perşembe

BOZCAADA KALESİ

 

Feribottan görüntüler. Bozcaada Kalesi, ve adaya merhaba dediğimiz yer;liman ve iskelesi..:)
Posted by Picasa

Bozcaada anıları bu aralar biraz fazlaca oldu; ama yoğun günlerde beni dinlendiren şeylerden biri de sevdiğim mekan ve kişileri bol bol düşünmektir..bir çeşit terapi..:)

8 Aralık 2010 Çarşamba

BOZCAADA AYAZMA PLAJI

 


İşte burası da Ayazma Plajı....Tertemiz denizi ve buz gibi suyuyla...Yüzerken ayaklarınızın altından balıklar geçiyor...Biraz daha açıklara giderseniz, bir kaç ÇİPURA'yla arkdaşlık kurabilirsiniz.Ada merkezinden 10 dakika uzaklıkta.Arabanız yoksa dolmuşla da gelebiliyorsunuz...Sahile eski püskü hatta biraz da kırık dökük bir merdivenle iniyorsunuz ama değer...Çevredeki restoranlarda gayet lezzetli yemekler, gözlemeler ve buz gibi içecekler sizi bekliyor.
Posted by Picasa

4 Aralık 2010 Cumartesi

BOZCAADA TURU DEVAM EDİYOR

 
Posted by Picasa


Nerede kalmıştık, ada sokakları, Sandal Restoran....İşte şimdi yine bir ada sokağı ve nefis şirin bir kaldırım restoranı ; eski Rum evlerinden biri. Gündüzleri kahvaltı evi ; akşamları da fenerleri, mumları ve şaraplarıyla çok hoş bir restoran. Burada yediğim kabaklı;susamlı Girit böreğinin tadını unutamadım doğrusu.Adada en zevkli şeylerden biri de ; tabiiki bana göre; sabah saat 06 gibi kalkıp denizin o kırmızımtrak mavisini görmek...sonra da yavaş yavaş yürüyüp tertemiz deniz havasını ciğerlerinize doldurmak ve gazete için feribotun gelmesini beklemek....Ve doğru çınarlı kahvelerden birine giderek ince belli çay bardaklarında mis gibi bir bardak çay içmek....Bu kış böyle geçeceğe benziyor.....bol bol ada konuşacağız...

BOZCAADA ANILARI

 
Posted by Picasa


Yaz yaz bitmiyor bu ada anıları...İşte bu fotoğraflarda da sokaklardan görüntüler, şu içinden sandal geçen restoran bir harika zaten ; Sandal Restoran....
Evler deseniz, tam tabloluk, pencereleri ve kapıları rengarenk....

Küçük balıkçı limanı...Minik kayıklar...

Bir de adayı gezmek için bisiklet kiralayabiliyorsunuz...Ben maalesef bisiklet sürmeyi bilmediğim için :( yine dört tekerlek kullandık ama aslında en iyi bol bol yürüyerek keşfedebilirsiniz yerleşim merkezinin güzelliklerini...Bu akşamlık bu kadar...ama henüz bitmedi...:)) daha çok fotoğraf var sizlerle paylaşmak istediğim..

3 Aralık 2010 Cuma

BOZCAADA HİKAYELERİ .....

 
Posted by Picasa


Bir Bozcaada klasiğidir kumdan kalelerimiz...Her seferinde titizlikle yaparız....Kovalarımızı kumla doldurur, kalemizi olabildiğince sağlam yapmaya çalışırız. Aslında keşke her gün kumdan kaleler yapsak, şöyle bir kafamızı dinlendirsek, fazla elektriğimizi atsak...Kumdan kaleler yapmak çok zevkli...Ta ki...sağı solu yıkmaya meraklı bir küçük , ya da tanım bulmakda zorlandığım bir yetişkin türü gelip , o canım kaleye tekme atana kadar....Evet en son kalemizin çevresinde neredeyse 1 saat nöbet tutmuştuk, sonra yemek için kumsaldan ayrılıp geri geldiğimizde kalemiz çoktan toprak olmuştu. Gel de sinirlenme ! Bazı insanların içinde tuhaf bir zarar verme tutkusu var maalesef...oturdukları sokağa, şehre, güzelliklere....Neyse, biz inatla tekrar yaptık kalemizi....ve daha uzun süre nöbet tuttuk bu sefer, bir sonraki molaya kadar...
Bozcaada'da biz en çok Ayazma plajını tercih ediyoruz. Deniz muhteşem, kum incecik ve çevresinde küçük küçük restoranlar var...Eveet ..bu yaz ne yapıyoruz....Bozcaada'ya gidiyoruz. Bursa Bozcaada arası yaklaşık olarak 5 saat. Önce Çanakkale- Geyikli'ye gidiyorsunuz ve oradan saat başı çalışan arabalı vapurla adaya geçiyorsunuz. Zaten Geyikli sahilden adayı görebiliyorsunuz. Vapurla karşıya geçiş yaklaşık olarak 35-40 dakika sürüyor. Sonra ada sizi kocaman bir gülümsemeyle , çınarlı serin kahveleriyle karşılıyor. Yaşar Kemal'in Ada Üçlemelerini okuduysanız orada bahsedilen adayı tamamen Bozcaada ile özdeşleştiriyorsunuz.....

AMMAN

                Amman, Ürdün'ün başkenti ve kesinlikle çok farklı bir şehir. Düzensiz bir yapısı var, trafik karışık, sokaklar çok kalab...