29 Ekim 2013 Salı

29 EKİM CUMHURİYET BAYRAMIMIZ KUTLU OLSUN



SAYGI , SEVGİ VE ÖZLEMLE ANIYORUZ. BİZLERE EMANET ETTİĞİN YENİ NESLİ, GENÇLERİ  İLKELERİN DOĞRULTUSUNDA YETİŞTİRİYORUZ. 

EFES, MUHTEŞEM

DURUKAN AİLESİ....

Efes Harabelerine gitmek için hiç fırsatım olmamıştı. Bu bayram tam bir sürpriz oldu Efes gezisi. Hava ne sıcak ne soğuk...tam kıvamındaydı, biz de doya doya gezdik. Bir yaz gezisinden daha keyifli oldu bir Sonbahar gezisi. Terlemeden oflamadan puflamadan gördük o muhteşem eserleri. İnsan inanamıyor, o  yüzyılda o kocaman taşlar, o ince işçilikli heykeller, kadın-erkek-tanrı figürleri, teras evler, tiyatro ve aslında en önemlisi estetik bakış açısına sahip olmaları. İnsan düşünmeden edemiyor, biz ne bırakacağız geleceğe , insanlar neye bakacaklar hayranlıkla  ? Gezerken o muhteşem heykellerin başında beklediği Celcus Kütüphanesi'nin iç duvarlarında bir teşekkür yazısı gördük, bu kazıların yapılmasına yardım eden ve destek olan kişilere teşekkür etmişler, maalesef içlerinden bir tane bile Türk arkeolog yoktu. Efes Antik Kenti'nin kuruluşu Cilalı Taş Devri'ne kadar uzanıyormuş meğer. Daha detaylı anlatabilmek isterdim ama en doğru  bilgiye Kültür Bakanlığı Sitesi'ndeki Efes Antik Kenti'yle ilgili bölümden okumanızı isterim . Kültür Bakanlığı web sitesine buradan giderek diğer bölgelerimiz ile ilgili bilgilere ulaşabilirsiniz. Gidemeyenler bir an önce rotalarına alsınlar Efes'i.
 




21 Ekim 2013 Pazartesi

OSCAR'IN AKŞAM DANSI , KAÇIRMAYIN !!!

İşte bizim evin delikanlısı, sevimli yaramaz Oscar'ımızın Banyo Paspası Dansı.....

EN ÇALIŞKAN BLOG OLMAK ÜZERE SİHİRLİ TENCERE YOLA ÇIKTI

Sevgili Sihirli Tencere Dostları,
Hürriyet Gazetesi'nin muhteşem platformu Bumerang tarafından düzenlenen 3. Bumerang  Ödüllerine adaylık başvurum onaylandı. İlk kez katılacağım bu yarışmada EN ÇALIŞKAN  blog  kategorisinde yarışacağım. Bu eğlenceli serüvende benim yanımda yer alırsanız çok mutlu olurum. Çocuklar gibi sevindiğimi söylemeliyim. 2009 senesinde, gece-kuşu olduğum günlerden birinde yazmaya karar verdiğim bloğum, benim için yoğun iş hayatında dinlenebileceğim ve sevdiklerimi sevdiklerimle paylaşabileceğim çok zevkli bir uğraş oldu. Yarışmaya katılan tüm blogger arkadaşlarıma başarılar diliyor ve Hürriyet Gazetesi'ne de çok teşekkür ediyorum. Oy vermek için aşağıdaki linki yad sağ taraftaki blog ödülleri butonunu tıklayabilirsiniz.

 http://bumerang.hurriyet.com.tr/bumerang-odulleri/46312.htm

Teşekkürler :)

AYDIN YENİPAZAR GEZİSİ VE LEZZETLERİ


Bugün Yenipazarda'yız. Yenipazar nerede mi ? Hemen söyleyeyim Aydın'ın güzel ve yavaş bir ilçesi . Yenipazar'ın girişinde sizi şöyle bir tabela karşılıyor : YAVAŞLAYIN YENİPAZARDASINIZ ....Burada insanlar, yaşam ve gürültünün bile sessiz olduğunu söylüyorlar. İşte bu sebeptendir ki Yenipazar'ı dünya yavaş şehirler kategorisine almışlar. Nedir bu yavaş şehirler diyecek olursak , 99 yılında İtalya'da başlayan adına Cittaslow denen bir oluşum. Yaşamın daha az stresli olduğu, insanların daha çevre dostu olduğu, organik tarıma önem verilen, el işi ve el emeğinin daha önemli olduğu gözlemlenen şehirlerin dahil olduğu bir tür organizasyon. Türkiye' den 10 tane şehir bu kategoride. Bunlar ;  Akyaka -Muğla / Gökçeada- Çanakkale / Seferihisar- İzmir / Taraklı -Sakarya / Yenipazar-Aydın /Yalvaç- Isparta / Perşembe -Ordu /Vize - Kırklareli / Halfeti-Şanlıurfa.
Yenipazarda yaşayan dostlarımıza yaptığımız bir sürpriz ziyaret sebebiyle , oraları da görmüş olduk. Bir kere çok güzel bir yer, her yerde turunç ağaçları, evlerin duvarlarında yaseminler, limon-mandalina ağaçları, bir avlu etrafına şekillenmiş evler, tertemiz hava muhteşem.
Sevgili Aynur teyzemiz ve onun kardeşi Öznur teyzemiz bizi  çok güzel ağırladılar o gece. Son zamanlarda Yenipazar yavaş şehir olduğundan beri, yazları belediye aracılığıyla Yenipazar'a Avrupa'dan öğrencilerin geldiğini ve yaz boyunca çeşitli işlerde çalışarak Yenipazar'ı güzelleştirmeye katkıda bulunduklarını anlattılar.
Gelelim yemeklere ; hangisinden başlamalı bilemiyorum. Önce nefis bir tavuklu buğday çorbasıyla başladı akşam yemeği; Göce Çorbası . Uzun sürede pişen harika bir lezzet. Tarifini daha sonra vereceğim.


Ardından ciğer sote, organik patlıcan - biber kızartması Yanına börülce sallamasının , yeşil biberle yapılmış hali, bir nevi turşu, onun da tarifi biraz daha sonraya kalsın. Mumbar dolması , kuzu bağırsağının iç pilavla doldurulmuş ve kızartılmış hali.Ve  ertesi gün müthiş Yenipazar pidesi. Hafta sonları çevre bölgelerden özellikle buraya pide yemeye gelenler oluyormuş. İnanın bana Bursa'ya yakın olsa ben de giderim her hafta sonu, önce kıymalı, sonra peynirli ve en sonda kapanış tahinli üstü antep fıstıklı pideyle , inanılmaz bir lezzet . Mutlaka gidin görün derim. Hayat gezdikçe güzel :)


                                                                 Biber Sallaması



                                                                  Karışık Kızartma
                                                              
 

                            
                                                               Yenipazar Pidesi

Yenipazar pidesi, bir çeşit Mersin fındık lahmacunun dolgun hamurlu hali, yada Bursa'daki Cantık'ın bir başka çeşidi gibi. Ama müthiş bir lezzet. Hiç kalori hesabı yapmadan arkadan gelen günleri su ve galeta ile geçirmeye razı olarak yemenizi tavsiye ederim.

 


 

20 Ekim 2013 Pazar

BEYPAZARI PAZARLARI,SEBZE KURULARI, BAHARAT CÜMBÜŞÜ



Bizim yoğun bayram trafiğinin duraklarından biri de Beypazarı'ydı. Bu sefer iyice gezdik Beypazarı'nı. Turistik bölgenin içindeki dar sokakları, aktarları, köylü pazarını ve sanat atölyelerini ve konakları....Mutlaka gitmelisiniz derim. Çok cıvıl cıvıl, insanın içini ısıtıyor. Yerli - yabancı bir çok turist vardı yine. Bu sefer Beypazarı Güvecinin yanına bir de Beypazarı havucunu ekledik. Meğer Beypazarı'nın havucu çok meşhurcum. Gittiğimiz gün tesadüf oranın köylü pazarı günüymüş , biz de kendimize bir iki kilo havuç aldık, hmm gerçekten son zamanlarda pazarlardan aldığımız havuç sadece turuncu rengiyle havuca benziyor, yani çoğunlukla bilirsiniz. Bu havuçta gerçekten havuç tadı vardı. Havuç reçeli de yapılıyormuş, ondan da aldık bakalım.
Aktar dükkanları ve çeşitli hediyelik eşyalar satan dükkanları gezerken, Nuray Hanım'la tanıştık. Kendisi aslen Ege'liymiş. Şu anda Yakup Ticaret isimli dükkanında kendi hazırladığı sebze kuruları, çeşitli baharat karışımları, doğal sabunlar ve daha bir çok şey satıyor. Kendisiyle bol bol sohbet ettik, Ege'den getirdiği doğal minik top kekiklere bayıldık. Dükkanda yok yok diyebilirim. Nuray Hanım güler yüzüyle size Beypazarı'nı anlatıyor.
Pazar yerinde Beypazar'lı hanımların yaptığı iğne oyaları ve cam üzerine ebru sanatıyla yaptıkları nefis kolyeleri görünce bayılacaksınız. Tek kelimeyle harikalar. Sanat galerilerinde ahşap işleri ve ebru  çalışmaları satılıyor, onlar da harika. Biraz daha uzun gezilmeli bir dahakine , hatta otel olarak hizmet veren o eski konaklarda kalmak isterim bir-iki gece, çünkü gece nasıl oluyor oralar gerçekten merak ediyorum, ışıl ışıldır eminim. Bakalım , göreceğiz.
 





Top Kekikler...Elinizle hafice eziyorsunuz, ve misler gibi kekik kokuyor her taraf, yemeklere de öyle koyuyorsunuz.
Konaklar- Tezgahlar

Konaklar

Ve sevgili kızım ve ben, Beypazarı'nındar sokakları- zengin pazarlarında...

OSCAR..TÜM ZAMANLARIN EN TATLI ARKADAŞI


Bayram tatilinden henüz döndük. Sevgili minik dostumuz, tatlı Oscar'ımız bizim dönüşümüzü Bursa K9 Köpek Çiftliği'ndeki pansiyonunda bekledi...Bugün hemen döner dönmez aldık Oscar'ı. Biz onu nasıl özlediysek o da bizi o kadar özlemiş. O kadar alışmışız ki O'na. Gittiğimiz her yerde onu aradık. Keşke alabilseydik yanımıza dedik ama mümkün değildi. Arabayla tam 2200km yol yaptık bu bayramda...Çok eğlendik, çok gezdik  ama yorgunluktan bitap düştük. Oscar bu kadar yola dayanamazdı. Eve gelir gelmez önce bahçede bir hasret giderdik. Koştuk oynadık, patilerimizle birbirimize ÇAK yaptık, minik pembe topumuzla hasret giderdik, en sevdiğimiz mamamızı bol yoğurtla ve afiyetle yedik. Sonra evimize çıktık, bir kaç havlu ve çorap kaçırdık, gözümüze kestirdiğimiz ilk şortu kaparak  köşe kapmaca oynadık ve en sonunda yorulduk. Şimdi uyuyoruz, mışıl mışıl... seni çok seviyoruz OSK !!!! Söylemiş miydim, Oscar isminin çeşitli versiyonlarına da tepki veriyor !! OSK , OSKİ ,  OSKOROVSKİ ve biraz da İngilizce haliyle , OSKI-DOG ....Tam bir çılgın...Her gün çılgın gibi temizlik yapıyor, her bahçeye inip çıkışında 4 ayağını da özel şampuanlı bezlerle siliyor, elimizde roll'larla koltuk ve çeşitli kumaş-vari ürünlerden tüy topluyoruz ama biz Oscar'ı çoook seviyoruz.

BURSA KAHVALTI MEKANLARI-CHA CHA



Cha-Cha Bursa'da sıcak atmosferi ve güzel bahçesiyle her mevsim tercih edilen bir mekan. Bahçesi'nin büyük olması sebebiyle , sünnet-düğün-nişan- doğum günü organizasyonları için de çokça tercih edilen bir yer. Ayrıca akşamları canlı müzik eşliğinde içkinizi içebileceğiniz güzel ve nezih bir bar bölümü de var. Lokasyon olarak da ulaşımı çok kolay. Bursa Shereton Oteli'nin hemen yanında. Aslını  söylemek gerekirse Cha Cha hep aynı yerindeydi , tarif ederken Shereton ChaCha'nın yanında demek daha doğru olur sanırım :)
Geçenlerde bizim kulübün bir organizasyonu için kahvaltı mekanı olarak Cha-Cha'yı tercih ettik. Doğruyu  söylemek gerekirse, daha zengin bir menü beklerdim. Mekan çok güzel , dekorasyon çok güzel, bahçe güzel...Bence mönü üstünde biraz daha çalışabilirler.
 



 

KÖFTELİ ŞEHRİYE YEMEĞİ



Malzemeler :
* 3 adet yeşil biber
* 1 adet kırmızı biber
* 5 adet arpacık soğan
* 2 domates rendesi
* 1 orta boy patates küp küp doğranmış
* 1 küçük havuç küp küp doğranmış
* 2 kahve fincanı  şehriye
* 2 dal maydonoz
* 1 tatlı kaşığı  domates salçası - 1/2 tatlı kaşığı biber salçası
* 5 su bardağı su
Köfte için :
*350 gr köftelik kıyma
* 1 küçük soğan rendesi
* 3 dilim  bayat ekmek
* 1 yumurta
* karabiber- tuz
* 3 yemek kaşığı un
Sos için:
* 1 yemek kaşığı tereyağ
* 1 tatkı kaşığı zeytinyağ
* kurunane- kırmızı biber

Yapılışı :
* Tencereye sırasıyla havuç, patates, ince ince dilimlediğimiz biberleri koyarak yarım 1/4 zeytinyağda kavuruyoruz.
* Domates rendesini ekliyor ve 2 dakika kadar pişirdikten sonra salçalarımızı ekliyoruz. 2-3 dakika daha pişiriyor ve 5 su bardağı suyu ekliyoruz. Su kaynayınca içine şehriyeyi atıyoruz  Bu arada arpacık soğanları soyarak doğramadan bütün olarak  tencereye alıyoruz. Lezzet vermesi için dal maydanozları ekliyoruz.Şehriyeler pişine - kıvam yoğunlaşana kadar  pişiriyoruz.
*Bu arada , yemeğimiz pişerken hemen köftelerimizi yoğuruyoruz. Malzemeyi derin bir kaba alıp , iyice yoğuruyor ve minik minik yuvarlak köfteler yapıyoruz. Tepsiye un serpip, köfteleri üzerinde sallayarak her taraflarını unluyoruz. Kızgın yağda pişirip bir kenara alıyoruz.
*Yemeğimiz iyice kıvam alıp, suyunu çekince, köfteleri ekliyor ve üzerine tereyağında kızarttığımız kuru nane ve kırmızı biberi döküyor , sıcacık servis yapıyoruz.
 Afiyet olsun.
 

AMMAN

                Amman, Ürdün'ün başkenti ve kesinlikle çok farklı bir şehir. Düzensiz bir yapısı var, trafik karışık, sokaklar çok kalab...