30 Kasım 2011 Çarşamba

DİYET GÜNLÜKLERİ....1


Diyetler hep Pazartesi başlar değil mi ? Benimki de Pazartesi başladı ama kimseye çaktırmadan...Kimseye söylemeden...derinden ....çünkü insan böyle aman diyete başladı falan filan diye anlatınca ( benimki hep öyle olmuştur ) muhakkak cayacak bir şeyler buluyorum. Tabiiki hafiften sağlık sorunları başlayınca artık diyet yapmak zorunluluk oldu. İtiraf etmeliyim ki ben bir ekmek düşkünüyüm...hmmm hele de bandıra bandıra yemeye bayılırım...tuzluya deli olurum, ekşiye acıya çok düşkünüm...Turşulara dayanamam, bol soslu makarnalar ve etler favorilerim...İşte durum bu olunca,ve biraz da yorgunluk, uykusuzlukla beraber geçen Cumartesi günü benim tansiyon 9,5- 14 oldu...Hmm dedim ki tamam artık, sebepler ne olursa olsun artık şu iştahına bir dur demen lazım. Aslını isterseniz öyle tabak tabak bir yeme alışkanlığı değil benimki...Ama hiç ara öğün yok ve akşam geç saatlerde yenen akşam yemekleri var...Artık bunu bir düzene koyuyorum, bol su içiyorum ve daha önceki diyet listelerimi yeniden yorumluyorum. Kendime bir itici güç olarak da blogumu ve sizleri görüyorum :D Bundan sonra her gün her öğünde yediklerimi yazmaya karar verdim...Arada kaçamak yapacağımı biliyorum..;İnsan kendini tanımalı .Desteklerinizi bekliyorum...bundan sonra güzel yemekler sadece ailem için ...( aslında belki diyet yemekleri de güzel olabilir ?? )

Sabah :
Uyanır uyanmaz 1 büyük bardak ılık su ve 3-4 ceviz
3 kaşık cornflakes
2 küçük dilim beyaz peynir
1 zeytin

Ara :

2adet kuru kaysı
1 bardak ( büyük ) tek şekerli çay.

Öğlen
Zeytinyağlı pırasa
Bir kaşık sade spagetti
Salata

İkindi
1bardak tek şekerli çay
1 yarım puaça ( dayanamadım )

Akşam
Salata
6 adet hamsi ( tavada )
1 bardak Cola ( dayanamadım )

İşte böyle....

28 Kasım 2011 Pazartesi

JULIE AND JULIA......MUTLAKA İZLEYİN

href="http://www.freecodesource.com/album-covers/">
href="http://www.freecodesource.com/album-covers/B002JPJIIE--various-artists-julie--album-cover.html">Various Artists Julie & Julia (Original Motion Picture Soundtrack) Album Cover | href="http://www.freecodesource.com/album-covers/various-artists-album-covers.html">Various Artists Album Covers


Julie and Julia; Meryl Streep ve Amy Adams ; yazan ve yöneten Nora Ephron....Columbia Pictures.....
Arkadaşlar mutlaka izleyin....
Ben de sevgili arkadaşım Bahar sayesinde haberdar oldum bu güzel filmden....
İçinde bizden o kadar çok şey var ki !
İşte DVD kapağındaki film özeti : Umutsuzca didinen ofis çalışanı Julia Child'ın ( Meryl Streep ) 365 günde Fransız mutfağına ait 524 yeni tarifle hem kendi hayatını hem de buna bağlantılı olarak onun hikayesinden esinlenen Julie Powell'ın ( Amy Adams ) yaşamını değiştirdiği efsanevi başarı öyküsü ile Fransız mutfağına dair yeni bir çağın ve neslin başlangıcına tanık olun. Yönetmen Nora Ephron'un mutluluk, takıntı ve tereyağı hakkındaki bu lezzetli komedisinde Stanley Tucci ( The Devil's Wear Prada )yardımcı rollerde yer alıyor.Afiyet olsun !
Filmi izledikten sonra acilen bir turuncu tencere almak zorunda olduğumu hissettim...

25 Kasım 2011 Cuma

MORE PHOTOS OF ISTANBUL ....

ISTANBUL
THIS IS FOR MY FRIENDS LIVING OUT THERE...FAR FAR AWAY...
ISTANBUL, THE CITY OF WONDERS,WHERE YOU CAN SEE THE ENCHANTING MATCH OF PAST AND PRESENT,CLASSIC AND MODERN...THE CITY OF SULTANS,LOVE,PASSION AND MAGIC IS A PEARL ITSELF..WITH ITS STUNNING LANDSCAPE,MAGNIFICIENT MOSQUES AND CHURCHES,PALACES AND CASTLES...EVEN ONCE IN YOUR LIFE...COME AND LIVE THE MAGIC..THAT'S ALL I CAN SAY !
!









21 Kasım 2011 Pazartesi

LOR TOPLARI


Buzlukta saklanabilecek hazır bir salata içi aslında; tek yapmanız gereken istediğiniz miktarda lor alıp, bunu bir güzel kırmızı toz biber,biraz kırmızı pul biber, kurunane, biraz kekik, isterseniz biraz da taze nane ile yoğurarak minik minik toplar yapmak, ve küçük bir tepsinin içine dizip, üzerini de strech filmle kaplayarak dondurmak. Daha sonra salata yapacağınızda buzluktan çıkarıp, küçük parçalara ayırıp üzerine zeytinyağ ve limon ekleyip, tuz ayarını yaparak servis etmek.....
Hem salata hem de kahvaltılık olarak tüketebilirsiniz. Pazar sabahı çıtır çıtır bir simitin yanına harika olur...

20 Kasım 2011 Pazar

KAPALIÇARŞI-ISTANBUL -GRAND BAZAAR




'İğne atsan yere düşmez'tam da burası için uygun bir tabir..İnsan seli ve normalin 2-3 katı fiyatlar... ama bir o kadar da güzel, albenili...Turist kaynıyor..geçmişi ta 1461'e dayanıyor; eskiden Osmanlı İmparatorluğu'nu ekonomisinin merkeziymiş.Detaylı bilgi için KAPALIÇARŞI'nın kendi web sitesini ziyaret edebilirsiniz.Ben nereye bakacağımı şaşırdım, öyle renkli ki, saatlerce dolaşabilirim o kalabalık sokaklarda...İşte bir kaç fotoğraf....

DİDO'M DÖNDÜ.....



Evet canım kızım Almanya'dan döndü bu sabah .....Tabiiki nasıl özlediğimi anlatmama gerek yok...Çok güzel bir hafta geçirdiler. Almanya'daki ailesine de , Bay ve Bayan Fazlic'e çok teşkkür ediyoruz ve tabiiki kızımın Alman kardeşi Dzana'ya da...farklı ülkeler de olsa dostluk olunca bir başka oluyor.Bol bol gezmiş ve bir sürü fotoğraf çekmişler, Bornheim, Bonn ve Köln'de.Çok güzel bir kasaba Bornheim; Bonn'a bağlı.Şu sıralar Christmas yaklaştığı için sokaklarda Christmas Market'ler kurulumuş, rengarenk !

Okul etkinliklerinin yanı sıra aileleriyle de çok güzel vakit geçirmişler.Ve tekrar görüşmek üzere gözyaşları içinde ayrılmışlar birbirlerinden....Sizinle yeni magnetlerimi paylaşayım; buzdolabı neredeyse görünmez durumda..ama ben onların soğuk şeylere ruh kattığına inanıyorum.

Ah Güzel İstabul ! GALATA KULESİ



İstanbul gezimize devam ediyoruz,. İlk gittiğimiz akşam, hemen ayağımızın tozuyla üniversiten arkadaşlarla buluştuk; Kadıköy Balıkçılar Sokağında.Bayılıyorum böyle salaş yerlere, sokak restoranlarına, hareketli,cıvıl cıvıl,bir masadan fasıl sesleri, diğerinde Roman havaları....

Biz de o akşam çok eğlendik,çok sık görüşemesek de, bir araya geldiğimizde her şey kaldığı yerden devam ediyor...
Ayrıca o sokağa da bayıldım, hatta bir de sahaf vardı girişinde....Sait Faik Abasıyanık'ın ilk baskı kitapları ve daha neler neler...

Yaşamak nasıl olur İstanbul'da bilemiyorum ama gezmek, turist olmak bir harika !!
Galata Kulesi'ne hiç gitmemiştim,bu sefer nihayet görebildim, hem de sabah 8:30'unda...Bir gece önce saatlerin geri alındığını unutup normal kalkınca güne 1 saat erken başladık, ve sabah 8:30-09:00 civarları Galata Kulesi'nin tepesinde bir biz vardık bir de Turistler, Japonlar, Almanlar, Amerikalılar...Ne muhteşem bir manzara, ve Hezarfen Ahmet Çelebi ne cesur adam ....Uçtuğu mesafeyi düşününce ve cesareti düşününce pes diyor insan !Meğer Hezar Farsça kökenli bir kelimeymiş ve 1000 anlamına geliyor. Yani Bin Bilimli Adam...Ve Galata Kulesi'nden kendini boşluğa bırakarak İstanbul boğazını geçiğ Üsküdar'a indiği varsayılıyor....

Galata'dan sonra Kapalıçarşı'ya geçtik ama önce Yeni Cami'de güvercinlere yem attık !

WTA 2011 ISTANBUL


29-20 Ekim tarihlerinde İstanbul'da dünya kadınlar tenis şampiyonası- WTA- vardı; ve biz onu kaçıramazdık..Kızımız sayesinde 2004 yılında tenis hayatımıza iyice girdi, ve böyle bir organizasyonun ülkemizde olması büyük şanstı. Biz de biletlerimizi Temmuz ayında alarak dört gözle bekledik 29 Ekim'in gelmesini.
Gerçekten harikaydı...Müthiş bir atmosfer; Sinan Erdem Spor Salonu gayet güzel hazırlanmıştı; 29 Ekim dolayısıyla tüm koltuklara Türk Bayrakları bırakılmıştı, salonun renkleri mor ve yeşildi. BNP PARIBAS ve TEB sponsorluğunda gerçekleşti organizasyon.
Sunuculardan biri Türk diğeri Amerikalı idi, ve Türk Sunucumuz Fadik Sevin Atasoy idi.
Son derece güzel ve akıcı bir İngilizce'yle takdim ve tercümeleri yaptı.
Yıllardır televizyondan izlediğimiz sporcuları canlı izlemek çok keyifliydi. Ne kadar hırslı olduklarını ve ne kadar yoğunlaşarak işlerini yaptıklarını daha yakından görünce, o attıkları çığlıkların aslında bir rahatlama aracı-yöntemi olduğunu gördüm.
Müthiş bir kondisyon ve performans. Ben tam bir Azerenka hayranı olduğumu fark ettim !!
Normalde televizyondan sakin bir şekilde izlediğim maçları; bir anda neredeyse onlar kadar heyecanlı bir şekilde izlediğimi de farke etmiş oldum tabii.
İstnabul'a hep ya bir seminer ya da bir toplantı için giderim ben; burnumun dibi olmasına rağmen. Ama bu sefer maçlardan arta kalan vakitte bir güzel de gezdik. Boğaz'ı görmek çok iyi geldi.Galata Kulesi,Piyer Loti ,Süleymaniye,Kapalıçarşı derken yorgunluktan bitmiş bir halde döndük Bursamıza...

13 Kasım 2011 Pazar

DİDO'M YİNE YOLLARDA....


Canım kızım DİDEMİM yine Almanya'da....Bu sefer ki bir öğrenci değişim programı, okulumuz ÇAKIR İLKÖĞRETİM OKULU'nun Almanya BORNHEIM'da bir kardeş okulu var; ALEXANDER -VON-HUMBOLDT -GYMNASIUM...Eğitim ve öğretimde okulumuzla aynı ilerici fikir ve yöntemleri uygulayan bir kurum. Ekibimiz 22 öğrenci ve 2 öğretmenimizle dün Köln'e uçtu ve Alman arkadaşlarının evlerine yerleştiler. 10 gün sürecek programda görsel sanatlardan müziğe, gazete çıkarmaktan dramaya kadar çeşitli farklı alanlarda etkinlikler yapacaklar. İki farklı ülkenin çocukları olarak ATOM enerjisinin insanlığın yararı için en iyi nasıl kullanılacağını araştıracaklar. Ve Şubat tatilinden de Bursa'a ev sahibi okul olarak biz ağırlayacağız Alman dostlarımızı...Biz veliler de en az çocuklarımız kadar heyecanlıyız !

AMMAN

                Amman, Ürdün'ün başkenti ve kesinlikle çok farklı bir şehir. Düzensiz bir yapısı var, trafik karışık, sokaklar çok kalab...