29 Ağustos 2010 Pazar

Ve Kızım Dönüyor...:))

 

Canım kızım nihayet yarın akşam 15 günlük Almanya gezisinden dönüyor. Ne kadar özlediğimizi anlatmaya gerek yok zaten. Bu yaz Bursa Özel Çakır İLköğretim Okulu Almanya-Lüxemburg ve Fransa'yı kapsayan bir proje içinde yer aldı. Kültürleri tanımaya yönelik bu proje Goethe Enstitüsü tarafından da desteklendi. 15 gün boyunca Saarland,Lüxemburg, Berlin, Strassburg,Zwickau,Dresden ,Kehl,Lichtenstein,Trier ve Leipzig'de bulunan bir çok tarihi ve kültürel yerleri gezen, proje çalışmaları yapan ve Almanca dil etkinliklerine katılan grubumuz, okulların açılmasıyla beraber tüm proje ve çalışmalarını arkadaşlarıyla paylaşacaklar.Biz de okul olarak böyle bir organizasyonda yer almaktan mutluluk duyuyoruz.
Yarın akşam ailece oturup hasret giderdikten sonra kızımızdan Almanya maceralarını dinleyeceğiz. En çok Strassburg'u beğenmiş; özellikle iki ülke'yi birbirine bağlayan köprüden yürüyerek Fransa'ya geçmek çok etkilemiş onu. Tabiiki Europapark'a bayılmışlar. Avrupa'nın bu en büyük eğlence parkındaki roller-coaster'lara deli olmuşlar ve tabiki çok eğlenmişler. Hmmm yemeklere gelince; herşeyden önce YOĞURT yemeden geçirdiği 15 gün mahvetmiş kızımı. Şimdi dolapta kocaman bir kutu en sevdiği marka yoğurt onu bekliyor.....:)
Posted by Picasa

24 Ağustos 2010 Salı

Bournemouth'dan Kareler

 


Kısa gezimiz sırasında fotoğrafladıklarım...Kocaman rengarenk bir park ve kocaman bir balon...ziyaretçilerini bekleyen ve ara sıra da gezdiren..
Bir sokak sanatçısı,puslu İngiltere havasına renk ve ahenk katan...
The Arcade....Bir çarşı...cüzdanlarınıza göz diken...:))
Posted by Picasa

BELLA ITALIA-CAESAR'S SALAD

 


Eveet sırada yorgun ayaklarımıza derman ve de midemize bayram ettiren restoran Bella Italia ve nefis Caesar's Salad...
Şu restoranlar da en dikkat ettiğim şey şu dekorasyon konusu oluyor... Bir kere sadece mideye değil, aynı zamanda göze ve estetik duygulara da hitap ediyorlar. Bu restoranda aynı şekilde fonda çok hafif bir müzik ve kibar garsonlarıyla hizmet veren ve insanın bir türlü ayrılamadığı bir atmosfer oluşturmuş...Bizde de aynı etkiyi yaptı tabii...Ve salatayla başlayalım dedik..
Caesar's Salad / Sezar Salatası'nın ben her zaman şu ünlü Sezar'a ithaf edildiğini sanırdım ama aslı öyle değilmiş.İtalyan şef Caesar Cardini tarafından 1924 yılında, Tijuana -Mexico'daki kendine ait restoranda yapılmış ilk kez.Ve en önemli ve çarpıcı unsurlarında biri de salatanın masanızda hazırlanmasıymış ve eğer bunu görmemişseniz..çok şey kaçırmışsınız demekmiş...Daha detaylı bilgi için www.reluctantgourmet.com sitesini inceleyebilirsiniz. Aşağıdaki tarifi de o siteden aldım, ve sizlerle paylaşıyorum:)
Malzemeler:

1) 1 büyük yumurta
2) 1 tatlı kaşığı Worchestershire Sosu ( !! )
3) 3 yemek kaşığı limon suyu
4) 1 diş ezilmiiş sarmısak
5) 1 tutam tuz
6) 1/ 2 tatlı kaşığı taze çekilmiş karabiber
7) 1 1/2 tatlı kaşığı ançuez ezmesi ( isterseniz koymayabilimişsiniz..çünkü orijinalinde yokmuş )
8) 1 tatlı kaşığı kapari
9) 1 tatlı kaşığı dijon hardalı
10) 1/3 sızma zeytinyağı
11) 2 orta boy marul kafası ( dış yapraklar ayıklandıktan sonra ortada kalan kısım )
12 ) 1/ 3 kap rendelenmiş parmesan peyniri

Ve KRUTON....

Şimdi..sanırım önce krutonları hazırlayacağız. Önce baget ekmeklerden küçük dilimler kesip onları üzerlerine sarımsak sürerek tatlandırıyoruz, ve biraz da sızma zeytinyağ sürdükten sonra fırında kızartıyoruz.

Şİmdi salatamızı yapalım :

* Önce yumurtayı kaynayan suyun içine atarak 45 saniye haşlıyoruz.Yumurtayı hemen suyun içinden çıkarıp , bir kenarda soğumaya bırakıyoruz.
* Bu arada Worchestershire sosunu, limon suyunu,sarımsak ,tuz, biber, hardal ve kapariyi iyice karıştırıyoruz. İçine yumurtayı kırarak iyice kıvam elde edene kadar çırpıyoruz.
* Şİmdi en önemli kısmı...Zeytinyağını çok yavaş ilave ederek çırpmaya devam ediyoruz.Eğer hızlı eklersek sos ve yağ biribirinden ayrı kalıyormuş...

* Marulları doğruyoruz, sosu ekliyoruz. Bunu kat kat yaparsak daha iyi karışır. Öce biraz marul sonra sos, sonra yine marul ve yine sos. En üste krutonlar ve parmesan rendesi....
* Hmm nefissss
*
Denemeye değer , ne dersiniz...:))

Posted by Picasa

23 Ağustos 2010 Pazartesi

PANİNİ

 


Hmm eminim siz de çok severdiniz... Bournemouth'a yaptığımız gezi sırasında damak tadımıza uygun bir yerler ararken ve tam da ayaklarımıza kara sular inmişken bulduk bu İtalyan restoranını...Bella Italia....Hem dekorasyonu hem de yemekleri çok lezizdi. İlk olarak panini siparişi verdik...Nefis çıtır çıtır İtalyan ekmekleri ve tam ortada harika bir dip sos..Sarımsak, mantar,kekik ile yapılan ve aslında sanki koyu bir mantar çorbası kıvamında çılgın bir sos ve sanırım biraz da tartar sosa benziyordu...Hızımızı yeni almıştık ki...karşımıza bol mozarella peynirli o nefis Cezar's Salad çıktı....
Posted by Picasa

22 Ağustos 2010 Pazar

BROOK TEA HOUSE-ÜÇGEN SANDVİÇLER VE MİDYE

 


Eveet, İngiltere yemek maceralarına devam...Arkdaşlarıma dediğm gibi, bütün bir kış yetecek kadar anımız var...Burası sevgili minik kasabamız Swanage'da ki Brook Tea House. Ve mönüde cheddar peynirli sandviç ve midye var...
Cheddar sandviçler tabiiki de bizlerin bilmediği bir şey asla değil...Sandviç ekmeklerini üçgen şekilde kesip içine ne isterseniz koyabiliyorsunuz..yanına biraz salata ve cips,onların deyişiyle taco chips. Midyelere gelince , böylesini yememiştim hiç, ve zaten yine yemedim, ama sevgili Bahar'ın tabağını da fotoğraflamadan edemedim...:)) Sirke,sarımsak ve zeytinyağından oluşan bir karışımla haşlanan midyelerin tadına doyum olmuyormuş....Ben yine de midye dolmayı tercih ederim....Hmm hem de Bozcaada sahilindekileri ....:)
Posted by Picasa

15 Ağustos 2010 Pazar

TÜRK KAHVALTISI

 


İşte Swanage'daki Türk İşletmelerinden biri olan The Tea Garden'ın bizim için hazırladığı kahvaltı....Öyle iyi gelmişti ki o sabah... Çevremizdekiler herhalde bize şaşırıp kalmışlardır.. Domatesleri ,zeytinleri şapur şupur yerken değişik bir görüntü sergilemiş olabiliriz çünkü...
Posted by Picasa

BEŞ ÇAYI...

 


İngiltere'de yiyecek ve içeceğe çok para harcıyorusunuz... En basiti bir şişe yarım litrelik su 1 Pound yani yaklaşık 2.5 Lira..Basit bir fincan çay ve bir dilim kek yemek isterseniz 7 veya 8 Pound ödüyorsunuz...
İşte size beş çayı fotoğrafları...Ve o güzel kafe tabelaları...Demleme çayı nasıl özlemiştim anlatamam..Gelir gelmez ilk işim koyu bir fincan çay içmek ve kızım ve eşimin benim için yaptıkları zeytinyağlı taze fasulyeyi yemek oldu...
Posted by Picasa

BİZİM KASABA.....

 

Swanage, İngiltere'nin güneyinde harika bir sahil kasabası. Son derece düzenli ve tarihe, kurulduğu döneme sadık bir yerleşim bölgesi. Kraliçe Victoria döneminde kurulan ve etkilerini hissediren bir yer. Bütün evler ve binalarda Victoria dönemi özelliklerini görüyorsunuz. Doğa ve yeşil alanlar korunmuş, deniz ve çiçek kokularını duyabildiğiniz bir yer.
Aslında bizim ülkemiz doğal özellikleri açısından her bakımdan üstün ama bu şehircilik ve planlama hatalarıyla maalesef elimizdeki değerleri kullanamıyoruz.
Swanage'a gelecek olursak...ben hiç bu kadar sakin bir sahil kasabası görmemiştim. Saat 22:00 deyince ve hatta biraz daha erken, sokaklarda kimseyi göremiyorsunuz..Belki de eşimin dediği gibi 'Geri kalanların hepsi FETHİYE'de de ondan....' durumudur. Sadece kasaba merkezi biraz hareketli..Çok güzel Pub'lar ve restoranlar var. En güzeli de küçücük kasaba da üç tane Türk Lokantası olması...WIMPY's ( fast food ), RAINBOW Kebap ve The TEA GARDEN...hepsi de bizimkilerin..Ve bizi de çok güzel ağırladılar...Özellikle The TEA GARDEN 'da bizim için hazırlanan Türk Kahvaltısı nefisti... Hem de beyaz peynirli...
Posted by Picasa

9 Ağustos 2010 Pazartesi

VE DÖNDÜM

 


Okul gezimiz öğrencilerimiz açısında çok faydalı ve aynı zamanda çok eğlenceli geçti. Bütün bir kış yetecek kadar anımız oldu. Ve ben de yavaş yavaş resimleri paylaşmak istiyorum....İlk olarak Buckingham Sarayı...tam bıraktığım yerde duruyor..çok da güzel...
Posted by Picasa

AMMAN

                Amman, Ürdün'ün başkenti ve kesinlikle çok farklı bir şehir. Düzensiz bir yapısı var, trafik karışık, sokaklar çok kalab...